20 Aralık 2014 Cumartesi

oyundan kalkmak isterken

bugün benim doğum günüm..

yatağımda bi sürü uyku ilacı ve sakinleştirici almış halde uzanıyorum. aslında bugünün güzel bi gün olmayacağı belliydi. biliyordum. diken üstündeydim.
akşamım çok güzel geçmişti insanlar bana çok iyi davranmıştı ve moralim hiç bozulmamıştı.
güzel içmiştim.. evime gelmiştim.
babam kapı kilitlemeyi çok sever..

en yakın arkadaşıma gittim..

yunusa çağataya eceye bin teşekkür. beni yalnız bırakmadıkları için. beni ordan aldı. insanlara rezil oldum. bi ton hakaret etti..
üstüne bi de küstü..

 neyse bi kaç uyuyarak kafamdaki her şeyi silmek istiyorum.
eski hayatıma geri dönüyorum işte. o zaman olacak sanki..


bu gün benim doğum günüm..

5 Ekim 2014 Pazar

İlk onu gördüğümde bana “seni çok özledim” diye sarılan adam resmen dikenli bir tel gibi her yanıma yayılmış,bana sarılmış kanattıkça kanatıyordu.

27 eylül 2014
Neredeyse neanderthalle tanışalı bi yıl olacak..
Okul bitti..herşey bitti. Yeniden gördüm onu. Yanında felç bile geçirdim. berbattı. hastalığım iyice beni mahvettiği zamanlardayım. Sonra bana eski sevgilisine doğum gününde çiçek yolladığını söylediği an kalbimin paramparça olduğunu hissettim.

BEN O SİKTİMİNİN ÇİÇEĞİNİ NEDEN HİÇ HAKETMEDİM?

O sırf doğduğu için hak ederken ben emeğime rağmen neden bu kadar hiçtim? Resmen bi bok parçası gibiydim. Hıçkırarak ağlamak istiyordum. İlk onu gördüğümde bana “seni çok özledim” diye sarılan adam resmen dikenli bir tel gibi her yanıma yayılmış,bana sarılmış kanattıkça kanatıyordu. Yaşadığım ağrılarla neredeyse eşit tutabilirdim bana verdiği o acıyı..

Bişeyler yapmam lazımdı..

Soğuk kanlı olmak hiç bi boka yaramıyordu. Nasıl bi zaaf oluşturmuş bende orospu. Ona aşık değildim. Onu sevmiyordum bile.. hatta herkesten daha çok nefret etsem de, nası bu kadar güzel gülebiliyordu. Hayalimdeki adam oydu. Ama o asla bana ait olmayacaktı… lafa gelince en cefakar kadın bendim,en güçlüsü de bendim, akıllısı,en bilmemnesi falan filan.. ee? En çok ski tutanda benim.. resmen zalim bi adam sevmişim,Allah belamı verdi.
TANRIM APTAL OLMAK İSTİYORUM.

Bi an çok kısacık bi an da olsa orda ölmeyi istedim. Böylesine aptalca bişey nası beni bu kadar meşgul edebilmişti. Bana nası diye başlayan milyonlarca soru kurabilirdim. Ama bana ne kazandıracaktı ki? Tutkumuzu sikiyim.

YAPILACAK TEK ŞEY VARDI: BENDEN NEFRET ETMELİ!

Bazen türk filmlerine hak veriyorum. O an Yeşilçam kafamı kullanmam gerektiğini fark ettim. Başka türlü çıkamayacaktım. Çanakkale merkezde beni zamanında kıskandığı bi adam vardı. O da hoşlanıyodu belli. Kullanabileceğim bi kanaldı.

BEN GİDİYORUM

“seni elimle denizli arabasına bindircem diyodu. Benim yüzümden bi önceki gece uykusuz kalmıştı. Yanımda yatarken  öyle çok kokusunu içime çektim ki..  içimden bi ses bağıra bağıra hadi ne duruyosun gitsene,seni sevmiyo,ne bağlılığın var ki? Ne olacak ki zaten diyordu.Ama
Kemiklerim,iliklerim en az bi ay burada kımıldamadan yatmam lazım diyodu..

VEDALARI SEVMEM ZATEN YA…

Başka birinin yanına yatıp kalkmaya gidiyom diye anladı kabul etti.. diğerleri gibi.. sürekli hep yattığım için.. hey allahım? Neyse kızmıyom bende hep öyle düşüyom ya. Bu arada beni ilişkide olduğumuz sürede hiç aldatmamış. Sadece konuşma alışkanlığından kurtulamamış falan filan.. bunu öğrendiğime çok sevindim amkafalı.. sende sike sürülecek akıl yok ya..
Beni yaşatan da öldüren de aynı nefret... neyse böyle bildi. Böyle kaldı. Ben sıradan bi orospu oldum. Yıllar sürecek bi tutkuyu bitirdiğim için kızdı ya bana. Sanki kötü bişi yaptım be salak! Bitti işte sen kurtuldun artık ben yavşasam da bana da ters yaparsın.. sen sadece işin tutku kısmındasın da ben aynısını yapamıyom. Adalet yok ki koduğumun ilişkisinde..
Bi de kahrediyomuş görüpte bana yardımcı olamamak.. olay boka sarıyodu yine ben toparladım ya işte..
Sonuç olarak o benden nefret ediyo.. hadi bu sefer kesin kurtulduk..


13 Haziran 2014 Cuma

Günebakan


Seni tanıdığımdan beri bana kullandığın en anlamlı cümleleri, beni sevmediğini anlatırken kullandın.
“Sana karşı duyduğum şey çok farklıydı ya
Tanısını koyamadım
Yanındayken sana güzel şeyler söylemeye korktum ikimiz içinde
Ara sıra soğuttum kendimi
Sürpriz yapmadım
Çünkü böyle her aktivitenin bizi kötüye iteceğini düşündüm
Kendimce doğrularım bunlar.”
Bu dediklerinin tek bir anlamı vardı:
“seni sevmemek için, bağlanmamak için direndim.”
Çok büyük bir günah işlemişim ki cezamı bunları gözümün önünde yaşayarak görüyorum.
Her canı yanan kadın biraz daha büyürmüş ;  evet artık daha güvensizim,daha kötüyüm diğer insanlara karşı,inanmıyorum. Anca yine seneler sonra biri çıkarsa karşıma aynı şeyleri hissedersem değişir belki.
   Umarım daha sana hazırladığım şeyi bulamamışındır.
Kaçmak sana acı çektirmemeyi sağlar belki ama,gerçek  bir şeyler hissetmedikçe ruhun ölecek.
Benim de önce hayallerim öldü,sonra böyle oldum işte.bir türlü toparlanamadım.
Ruhum ölmek üzereyken seninle tanışmıştım.
Gerçek bir şeyler hissettiğimi düşündüğüm her an, ve bitti dediğim her an beni aksine ikna ettin. Tebrikler..
Kendimi asla ehlileştirilemeyen bir kısrak gibi görürdüm. Bunun aksinin olabileceğini bana kanıtladın. İmkansızları yenebildiğimi gördüm. Bir insana her defasında inanılması da imkansızdı.
 Teşekkürler.
Ben ehlileşmesi  imkansız kısrak oturup beklemeyi öğrendim.
                                                                                                              Amazonun..
                                                              

23 Mayıs 2014 Cuma

Sezen Aksu - Vay (Saba Tümer)

işte ben bu yüzden gidemem,gitmem..

uzun zaman yazmadığım kadar var aslında..
ıssız adamın her sahnesin defalarca yeniden çektiğim bir neanderthal var hayatımda..
sürekli ve sürekli..
bi ay olacak nerdeyse bana geri dön diyeli..
ben naptım?
tabiki geri döndüm tabi 2 ay içinde  2 kere terkettikten sonra..
yanlış duymadın 2 kez terkettim. kapıyı çarpıp çıktım..
kaşarlarına doydun mu demiştim en sonunda ki 5 tane kadını birleştirip anca 1 cansu etmedi mi? diye.
sonra?
yanımda bilgisayarla ilgilenen sürekli bahaneler uyduran bi adam.. yabancı mı?
değil tabiki.. o hep böyleydi..
sadece çok özledi. köpek gibi özledi. saçlarıma dokunmayı bile özledi..
aşık olduğum adama karşı koymam yine de fena değildi bence. sert ve mağrur,hayatım mükemmelmiş gibi davranmam.. eğer şartlarımı kabul etmezse de yinede süper hayatımı sürdürmem falan.
yalanımı s.keyim.. her gün kimle ne yaptığını anlamaya uğraştım her gün değil belki kendimi mükemmel hissettiğim 15-20 gün falan. barda karşılaşıp midem bulanırcasına ona bakmam..
o zaman aşmıştım.
beni çok özlediği zaman bile.. uff ben ne anlatıyorum ki. bu adam benim aylarımı aldı işte 7 aydır arınmadık birbirimizden.
en son böyle bi ilişkimle dalga geçtiğimde 8 sene sürmüştü.. Gel-git,olmadı mı tekrar gel,tamam git,geçti özlem tekrar git diye diye.. dile kolay 8 sene yahu?
gidiyo geliyo beni arıyo.. bana bağlanmaktan korkuyo tekrar kaçıyo falan..
aynısı işte. ne farkı var ki?
bilmeyenler için diyim 24 yaşındayım. anılarıyla yaşayan biriyim. sekiz sene önce aldığım kolyeyi on sene önce aldığım bibloyu saklarım.. hepsi de hayatta zevkim olmayacak hediyelerdi..
bunu mu geçemicem?
belki de geçemicem. bilmiyorum. bazen ege damarım tutuyo da "ben neleri geçtim" diyorum.
ama bi kaç kadeh rakıdan sonra,bütün ağzına sıçılmış kadınlardan şarkılar duymak bana onu hatırlatıyo..
hayatın bana öğrettiği bir argo: mutluluğumun önünde ne varsa harcarım.. gerisinde de birşey kaybetmem zaten..
ben ki 14 sene kanıma kemiğime iliğime yapışan bin milyon bilmem kaçta bir görülen,yenilmesi nerdeyse imkansız bir hastalığı yenmişim.. ben AMAZON um ya hani.. bazen tekliyorum işte.. marş basmıyo..
işte ben bu yüzden gidemem,gitmem..

5 Nisan 2014 Cumartesi

BİR ÇAĞIN BİTİŞİ..

4 Nisan 14
Zalim adam neanderthal artık yok..
Beni on kere terk eden adamı şimdi ben siktiri çektim. Şimdi o düşünsün. Dudaklarıma bir veda lazımdı yaptım ve bitti.
Açıkçası çok güzel bi his.. yeni gelişmeler  yok mu dersen bide Mrs. Hat var.
Alakamız olmayan biriyle (kısmen tabi) konuşmak da iyi geliyo.
Boş muhabbet ve ölümüne gülmek belki de. İhtiyacı sadece konuşmak olan birine istediğini vermiyorsanız o da çareyi başka yerlerde arar.
Erkeklere sürekli ev yemeği yemek sıkıcı geliyo belli ki. Bir sürü psikolojik araştırmada bunu göstermiş.
KADINLAR  ÇOK  RERÖREREREÖÖ
O senin anandır bi kere. Değiliz.değildik belki de. Sürekli evden kaçmak için halı saha maçlarını kullanan,bayi toplantılarını hususi Antalya da yapan, acil çağırıyorlar valla diyen adamlar yüzünden güven mefhumu zaten sıfır. Bunları hak edecek bişi yapmadık.
Aslında çok basit yaratıklarız da bakma..
Bu geciş sürecinde bi kaç kişiyi harcadım sonra attım..
Onlarda akıllı olsalarmış napalım şimdi. Beni götürmekse mesele,zekice davranıp kendilerini kullandırmasalarmış..
PİŞTİ
Çok dansedesim vardı. Tanıştığımız yere arkadaşlarımla gittim.. kapıdan girer girmez onu gördüm. Bişi diyim mi çok da etkilenmedim açıkçası. Nasıl oldu bilmiyorum ama.
Ev arkadaşı şu bu muhabbeti sürekli çevremdeydi ama sırf onla denk gelmemek için elimden eleni yaptım.. güldüm eğlendim zaten…
Onu siktirettiğim andan itibaren bi hafifleme yaşadığımı fark ettim.
Gece eve döndüm her şey normal giderken, mrs hat geldi J
Sabaha kadar muhabbet ettik. Neanderthalin orda bi kaç kızla konuştuğunu gördüm ve çok da umursamadım.. nası oldu anlamadım ama. Aklımda kimse olmasa da mutlu olabilirmişim.arkadaşlarım olsa bana yetermiş. Tek ihtiyacım olan oyalanmakmış.
Sabaha kadar konuştuk sonra evine gitti. 3 saat uyuyabilmek için. Anahtarını unutmuş şapşik asdasadfs (bu kelime bir latife efenim). Geri döndü birlikte kahvaltı ettik çok tatlıydı. Bende kahvaltı etme kavramının ikinci bi insanla alakalı olduğunu öğrenmiş oldum.. eve döndük.. ona kendi yatağımı verdim. O da benim arkadaşım olacak belli ki..bende salonda yattım 3 saat uyudum,sonra onu uyandırdım.. uyurken insanlar bi farklı sanki..
Neyse.. sınav zamanları başlıyor. Sonrası büyük İzmir macerası benim için..
Yine yeni yeniden İzmir havası alıp,kökünden kurutucam..



110 - Bitti mi- - Yüxexes / 17.11.2010 | canliperformans.tv

10 Mart 2014 Pazartesi

YİNE

7 mart oldu sanırım
2 kasım ve 7 mart
Şimdi içerde uyuyo. Yalan dolan dolu, hiçbir faydası olmayıp aksine,beni sürekli üzen adam,aynı zamanda çok sevdiğim adam.
Yarın gidiyorum. Ben konuşmasam da beni anlayacak olana.
O da bilse dur demezdi bana,biliyorum.. kucağında ağladığım,ağrıları zorlukları birlikte gördüğüm adam.
Vücuduna dokundum. Dudaklarına. Yanaklarına. Boynuna. Hayat ne kadar vicdansız,belki başkaları dokunacak aynı yerlere.. benim dokunduğum gibi hem de o da ona sarılacak,onu özleyecek dimi? Bu düşüncelerle kaçtım yanından. Olamaz! Diye. Başka kimse dokunmasın ona diye.
Bana nerdeyse hiç iyi davranmasa da benimdi. Ya da ben öyle düşünmeyi seçmiştim.
Ne kadar acı! Olamaz!
Her beni fırlattığında, yine kuduz bir köpek gibi onun dzinde buldum kendimi beni hiç sevmeyen,değer vermeyen bir adam için onca şeyde bile.
Yarın gideceğim için onunla vedalaşamıyorum. Giderken uyandır beni diyebildim sadece.
Kendimce çenemi tutamayıp,söylerim ve o yine hiçbişey yapmaz diye korkuyorum. Ne olurdu tutup kolumdan her şeyi bırak artık benimsin deseydi. DEMEDİ. Düşünmedi bile.
Onu çok sevdim. Kimsenin sevemeyeceği kadar hemde.

7 mart sabaha karşı..

28 Şubat 2014 Cuma

ESKİDEN BANA DOKUNDUĞUNDA HER HÜCREM ALEV ALIRDI.

ESKİDEN BANA DOKUNDUĞUNDA HER HÜCREM ALEV ALIRDI.
Çok hastayım.,iliklerimde hissettiğim  bişey bu.
Belki kendi hastalığımla alakalıdır. Düşünmek istemiyorum bile.
Ama emin olduğum tek şey,bu kadar şey yaşamam gibi ölümümün çok traji komik olacağı. Bu kadar hastalığa ve saçma korkunç trajik tesadüflere göğüs gerip aptal bi şeyden ölücem. Mesela boğazıma kaçan bi parça su gibi.
Neanderthal adam iki gündür benle birlikte.
“BİRLİKTEYKEN OLMUYOR,AMA UZAKTA OLUNCA ÖZLÜYORUM.”
Aslında ilişkimizi özetleyen bi kaç cümleden biri de bunlar. Bunu sağlayan her ne varsa kökünden söküp atmak isterdim. Hem de öyle bi söküp atmak ki. Eğer kokuysa her şeyi diriltebilen  tek olgu onu da kırmak paramparça etmek isterdim.
Sırf bu döngüyü kırmak için. Ha var ha yok.. dışarıda herhangi bir arkadaşım,evin içine girdiğimizdeki tek ortak özelliğimiz aynı yatakta uyumamız. Birbirimize bu kadar benzememiz bizi tamamen başka yollara saptıran şey bence.
İkimizde kafamızdan geçenlerin ne olduğunu tahmin edebiliyoruz. Bu yüzden hem bi o kadar yakın hem bi o kadar uzağız birbirimize. Keşkelerle dolu hayatlarımız var. Ama o daha güçlü. Daha keskin benden.
Ben kaybetme korkusu olan biriyim. Onun yok mesela.
Hulk gibi bir adam sevdim. Öfke kontrol sorunu yaşayan, her durumda haklı. Sürekli sorun çıkaran. İçinde yaşayıp dışarıya hiç bi şekilde bişi çaktırmayan vb..
Sevmeyi eyleme dönüştürmeyi bırak düşünmeyen gel-gitli,uzlaşma anlayışı hiç yok,empati asla kurmaz. Kuramaz değil bak kurmaz. Huysuz çünkü..
Aslına liste böyle sonsuzluğa gidiyor. Eşitliğin diğer tarafına bakıyorum. Kendi adıma hiçbişey  göremiyorum. Normalde yaptığı davranışları bile benim üzerimde kurmak istemiyor.
ASLINDA BEN ÇOK KONUŞKAN BİRİYİM.
Bu ne demek biliyo musunuz?
Seninle konuşmak istemiyorum. Her ne olursa olsun,ilişki kuracağım,iyi davranacağim ve peşinden gideceğim kişi sen değilsin. Sana güzel cümleler kurmayacağım çünkü sen benim gözümde bu konumda biri değilsin.
Ben ulaşamadığımın peşinden giderim. Öyle insanlar beni kendilerine bilinçsizce bağlarlar. Aslında onlardan da çabuk vazgeçerim çünkü sallamam. Özgürlüğüme aşığım. Egolarım senin gözyaşlarından daha kıymetli,hatta bana ettiği hakaretlerden daha umrumda. Ama sen öyle değilsin. Kimse değil.
Benim aklımda yer etmen için canımı yakman lazım. Canımı yakan insanlar aklımda kalır. Bana iyi davranan insanları ise sallamam.ben mazoşistim galiba. İşte bu yollardan ilerleseydin her şey benim için daha kolay olacaktı. Senin cebimde ve beni seven tavrından tiksindim.
Diyemedi tabi. O yüzden saçma bahanelerin arkasına sığındı. O bahanelerin bi kısmını kendisine söylediğimde bile gülüyordu. Harbi saçmalamışım diye. Aslında o kadar kolaymış.
Gitmek isteyip. Gitmek. Feyz alınması gereken bi durum bu.
Galiba yanımda olduğunda sevdiğim tek şey, beni güçlü kollarının arasında koruması. Kendimi orda huzurlu hissetmem.

O kadar sevmeyi bilmeyen biriyim ki bende. Her sevgiyi başka bir ilişkiye benzetip ya da anımsatıp anımsatmadığına göre istiyorum. Bu sağlıklı bir hareket değil zaten.

27 Şubat 2014 Perşembe

TEK BİR ŞEYİ EKSİK DİLEMİŞİM,”BENİ SEVSİN” DEMEYİ UNUTMUŞUM..

Ayrılığın bilmem kaçıncı günü..
Ne kadar zaman oldu sayamıyorum artık,sol kolum uyuşuyo sanki ayık kaldığım her an.
Yarın bugünü saymıcam, son iki günüm kaldı bu zincirin bozulmasına,sonra değişecek her şey..
O yola tekrar sapabilir miyim bilmiyorum,ama çok özledim..
Galiba tamamen bitti. Bi tek ben anlayamadım bunu. Kendine yeni bir hayat kurdu. Her şey değişti.
Bugün arkadaşıma “kiminle uyuduysa,onunla devam etsin” demiş..
Ne boktan iş yahu bu?
Günlerdir yalnızlıktan içim çıktı resmen. Arkadaşlarıma sardım. Herkes de bunu biliyor,ama ben kimle uyuduysam artık?
Ne yapmaya çalışıyor bi anlasam.. bende umudumu tamamen kestim kesicem safhasındayım.
Bi yol istiyorum sadece ve bazı cevaplar.. zaten filozof ruhlu biriyim ama “neden” sorusuna cevap alamamak beni kahrediyo..
Sonuç olarak da bu gece yine şarabım ve ben sadık yarim bilgisayarımın tepesindeyim. Bu gün soğukta baya bi yürüdüm.
Artık bi şeylerin vaktinin geldiğine karar verdim.
BENİ İSTEMİYOR.
Bu o kadar net ki,o kadar açık ki aslında. Sağ gözümün kirpiği daha uzun olduğu için belki de.. öyle bi sebep düşünün.
SEN BAHANELERİN ADAMISIN,BENDE GERÇEKLERİN.
Belki de bu gün değişecek daha bi hafta olacak henüz oda. Sanki aylar olmuş gibi. Saatler geçmiyor bi türlü zaman geçmiyor.
Ev arkadaşım ve sevgilisi vakit geçirelim derken onlara o kadar kolay geliyo ki. Bana öyle değil işte.zaman adaletli geçmiyor.
Kızmıyorum. Ona da çok borçlandım her anlamda.. Hele en yakınıma..mahçubum.
İlk başta defolsun gitsin diyen benken,şimdi isteyenin bi yüzü kısmındayım.
Aslında hata tabi ki yine bende. Aklımı tekrar karıştırmasına izin vermem de.
Yeni tanıştığım insanlar da bile ondan kurtulamadığım gördüm.
“BEN SANA GÜVEN VEREN,İLERİYE DÖNÜK,İLGİ GÖREBİLECEĞİN BİR İLİŞKİ VAADEDİYORUM. SEN MUTSUZ OLMAYI SEÇİYORSUN.”
Aynen bu cümleydi aslında hayatımın özeti.
İçimde cevapsız binlerce soruyla beni yaşatan biri varken uzakta ve buna yeterince dert olabiliyorken, yanımda olup bana destek olmak isteyen adamı da ben itiyordum.
BU BENİM YAŞAM TARZIM GALİBA..
İçinde bulduğum durum bi kaç ay geçse beni yaralamayacaktı belki de ama şu an kendi yarattığım cehennemin tam ortasındayım.
Ne yana dönsem o var.
Bunu ilk kez bugün itiraf ettim.
Aylar önce  bi vasıtayla bi pasta vardı evde. Mum dikip üflemek dilek dilemek istedim. Okul vs gibi dileklerin yanında fiziksel olarak onun gibi bişi dilemiştim.
Hiç ağzımı açmadım bu konuda ama oldu..
TEK BİR ŞEYİ EKSİK DİLEMİŞİM,”BENİ SEVSİN” DEMEYİ UNUTMUŞUM..



24 Şubat 2014 Pazartesi

selam ben kürkçü dükkanı

SELAM BEN KÜRKÇÜ DÜKKANI..
Sabah yine işe gitti ya içimden dedim ki evet,bugün cumartesi ve güzel bi günümüz olacak. Onu çok özledim..
Tabi ki olmadı..
TANRIM YUVARLANMAM DURSUN HADİ…
Durmadı. Evinde uyumuş.
Neyse ki bi kaç sinirli telefon konuşmasından sonra sonunda yanımda buldum. Hiç bişey olmamış devam ettik..
Ben öyle sandım.
Uzak ve imkansız gözüken bir şey,bir anda yakın ve mümkün olabilir.
taş parçası gibiyim.
Nası oldu da bu denli yanılabildim. Beni bu kadar nası tongaya düşürdü ki..
14 şubatta uyuması haftasonumun içine sıçması,beni arkadaşlarıyla tanıştırması,ertesi günlere program yapması vb..
Benden sıkılmış olma ihtimaline karşın yine de gitmemesi?
Bana tek seferde darbe indirmek içinmiş.
Gittiğini söyledi,onla bunla derken yalandı.
SEN BENİM EVLENECEĞİM İNSAN DEĞİLSİN.
Bende öyle olmadığını biliyorum embesil.. konu bu hiç olmadı ki,sadece bir neden olmasın vardı.
Nasıl da zor bir durum bu allahım?
Tekrar aynı duruma düşmek?
Nedenlerle dolu cevapsız sorular var elimde.. bir sürü hemde.
Pazartesi günü evinde kalmak istediğini söylesede benim ağrılarım yüzünden yardım etmek zorunda kalmıştı. Bende çok mahçuptum.
Kucaklayarak eve götürüşü,bizim için son birlikte o eve girişimizmiş meğer..
Bütün gece normal şekilde oturduk vs.
Ev arkadaşı olacak o ölümüne abazan sevgililerinden ayrılmış ve bizimki de aynen yazmıştı.
Sonra kıvırmacalar. En zoru da bu. Dürüst olmamak. Ve bana ait bir travmayı anlatmamı istedi. Aslında o da aynısını yapacakmış meğer..
SALI GÜNÜ
Ev arkadaşım ve sevgilisiyle kahve içmeye çıktığımızda ölümüne burnundan soluyordu. Resmen benden nefret ediyodu.
Şansımıza sherlock da gelmesin mi aynı yere. Ev arkadaşım burada dedi. İşte bi kez daha götlere geldim dedim içimden. Sürekli ters bi tesadüfle nası başa çıkabilirim ki?
Bende geçen sefer ki gibi olmasın diye söyledim.
Sherlock da burada dedim. Ev arkadaşım ne haber falan dedi. Ben kafayı çevirdim.
Ev arkadaşım da döndü bana ne dese beğenirsin,sana bakıyo dedi. Bende kafamı çevirmemeye çalıştım elimden geldiğince. Kalkalım dedim.
Neanderthal bu sırada gıcıklığın zirvesine çıktı,neden konuşmadın falan filan dedi.
Sinirlenmemeye çalışıyorum elimden geldiğince,alttan almaya çalışıyorum tabi.
Kilo verdim falan filan diye bişiler denemek istedim üstüme başıma, evdeki 40 bedene girip dışarıdaki 42 bedene sığamadım ya.. cinim iyice tepeme çıktı zaten.
“İLİŞKİMİZİN  …………….”
Dimi diye cevap verdi.
Tanrım bunu bekliyomuş zaten.
Annesinin yanına gidecekmiş işten 5 çıkan adam 4te gitti.. şu araçtayım derken,otobüsteyim dedi.
Yine dakikalar içinde benim g.te tekmeyi bastı..
Varıncaya kadar benm için problem yok diyen adam vardıktan bi saat sonra, seni silmem gerekiyo dedi.
Bu ne demek ?
Bide hiç utanmadan para lazım olacak diye,benden para istemesi?

Bu ne çeşit bi çirkinlik böyle?



15 Şubat 2014 Cumartesi

bir 14 şubat masalı

Bir 14 şubat masalı

O gün güzel bi mutlulukla uyandım. Bu zamanlama geyiklerine pek aldırmayan biriyim ben.
Yine bir ağaçla birlikte olduğumu da biliyordum. Doğayı gerçekten çok severim.

Uzun süre birbirimizi görmemiştik ve bu günün benim için en azından manevi anlamda özel olacağını düşünmüştüm.

Sabah aramızdaki bi kaç tatsızlıktan sonra konuyu kapatıp her zamanki gibi mutlu olma çalışmalarıma başladım. Pozitife kendimi yönlendirdim..
Eve gidip gelecek sonrada güzel bi yemek yiyip mutlu olacaktık. Gerçekten beklentim bu kadardı.
Peki ya o ne yaptı?

UYUMUŞUM..

Çok fazla odunla birlikte olmama rağmen neandertalin bana bu denli bir dangalaklık yapabileceğini gerçekten düşünmedim. Kesin başka bi bok var dedim. Çünkü bana bi özür borçluydu. İnsanlar birbirlerine karşı kötü bi hareket yaparsa bunun karşılığında bir özür dileyebilirler. Genelde bir cümleyle konu kapatılır.

SAATLER GEÇTİ..

Hala ortalıkta yok. Yapayalnız bi şekilde evde oturuyorum. Ve sinirden çatlamak üzereydim.bi hışımla kalkıp evine gittim. Nasıl bir şans ki aşağı kapı ve evin kapısı açıktı.

Salak olduğu için kapatamamıştı.ya da benim o eve girmem gerekiyordu ne bileyim işte.
Sonrasında ise horultularını duydum. Beni tepesinde görünce korktu sanırım. Neyse ben bi hışımla laf sokarak ve çeşitli kötü cümlelerle giriştim.

Beni aslında yine duvardan duvara çalıp ruhumun suyunu çıkarmıştı.

BEN SENİ ZATEN ÜZÜYORUM..

Evet gerzek,ama isteyince mutlu da ediyosun azıcık kafanı çalıştırmaya üşeniyorsan,daha napim.
Seninle çekilcek çilem dolmadı zaten.kimin nası bedduasını aldıysam bi türlü yürümüyo.
Sanki zamanında ben onun paçasına yapışmışım gibi bana sümük muamelesi yapıyordu.

YA BU KAPIDAN BİRLİKTE ÇIKARIZ,YA BEN TEK VE TAMAMEN ÇIKARIM.

Neden böyle yapıyosun diye sordu gerizekalı. Ne yapmak istediğini gerçekten anlayamıyorum. O kadar psikoloji bilinçaltı vb konusunda iddialı biri olsam da,bunda bütün her şey tıkanıyor.

En son orda konuştuğumuzda bana bir söz vermişti. Sen ne kadar kaypak bir adamsın sorusunun cevabı teşekkür etmekse eğer. Orda kimse yok demektir.

BANA SADECE “GİT” DE

Sadece bunu istedim. Bana sadece git diyecekti gözümün içine bakarak..sadece bu..
Ona da bi tarafı yemedi. Allahım günlerce uzakta olduğum için beni deli gibi kıskanan adam bu muydu?
Ne ara birden her şey değişmişti. Sorun benden kaynaklanmasa bile yine de ben neden bu kadar ezik olmuştum. Tamam sabah ki tartışmada çeşitli hakaretler ve tehditler içeren konuşmaları ben yaptım da..

Yine bir bahane işte. Dengesizim ben yaee nın arkasına sığınılmasıyla konu anlaşıldı. Neden it gibi davranıldığı hala muallak olsa da. Sanırım bu sefer gerçekten bitti.
Her defasında bunu söylediğimin farkındayım çünkü bu kadar net bi izlenimi bana veren de o.. her kavgamızda bir şeyler eksilirken bir şeyler de artıyor. Bunların dozu ve ne olduğu beni korkutuyo.
Hak edilmeyen bir gerzekliğin içindeyim..

Sonra hiçbişey olmamış gibi düşünüp,üşüyosun ıvır zıvır diye saçmaladı. Üşüsem ne olacak ki? Suratıma bakıp git diyemiyosun “kalsan da üzülceksin yaeaeaeeee” diyosun.
Bohemlik cool olmak değil bu hastalık..
Birden kalktı saati sordu. Hadi içecek bişiler alalım size geçelim dedi. Tam bir dengesiz hasta.

Eve geldik. Ev arkadaşım ve sevgilisi çok hoş bi şekilde oturuyorlardı. Bi tane siktrk mum yakılınca bişi oldu sanıp mutlu oluyoruz ya..neyse
Bazen mutlu olmak bu kadar kolay işte.
Akşam sanki hiç bi sıkıntımız olmamış gibi oturduk hep beraber eğlendik..

Uyurken de bana “ benim yine dönüp dolaşıp geleceğim yer burası” dedi.


30 Ocak 2014 Perşembe

sigarasını paylaşan bilge

SANCILAR
Bu sefer ilginçtir her şey yolunda diyebilirim. Okulumun bi sene uzaması da o kadar önemli değil artık. İçimdeki huzur olduktan sonra yine aşılır bi çok şey,bunu defalarca test ettim zaten.
SİGARASINI PAYLAŞAN BİLGE
Resmen bir ateş çemberinden geçiyo gibiydim. Yapamadığım şeylerin ne çok bahanesi varmış böyle. Bende çok şaşkınım. Bütün suçu kozmosa atamam sonuçta,bi yarım ekmeğini yemişliğim var. Okul başladığından beri 7 kilo vermişim. Benim için çok zor bişiydi. Yaşadıklarım yüzünden mi yoksa yemediklerim tam emin değilim belki ikisi birden.
Neandartel adam.. sahip olamadıklarımın gidenlerin pek bi değeri yok artık. Elimde olanların farkındayım. Ve yanlış yapmamak için elimden geleni de yapıyorum.
Aileme sahip çıkıyorum ilişkime,dostlarıma sahip çıkıyorum. Ve böylesi gerçekten çok kolaymış. Bu şekilde yaşamak. Durup dururken sorun yaratan şeyleri de düşünmicem. Yaşamak güzelmiş..
İnsanoğlu çok dangalak bi kere,sinirlenmek diye bişey var ya o çok kötü.
Sen doğada böyle şey gördün mü? Sırf sinirlendi diye eşini döven ya da ayrılan hayvan var mıdır?
Çocukluğumu tam yaşayamadım doğrudur. Neandartelle oyun oynamak çok zevkli. Oyuncakları oynamak,para atıp kollu makineden bişey kazanamamak falan da öyle.. gerçekten..
Elimi tutması ona belki pek bişey ifade etmiyo ama,benim için güven hissi,özgüven aşısı gibi bişey.. hatta tarif edemem belki.
Neyse saçma sapan şeylerden ötürü kaldığım bi kaç derse çalışmam lazım..
Bir varmış bir yokmuş

28.01.14

26 Ocak 2014 Pazar

“GERİ DÖNÜŞ”


Sherlockla kendini kıyaslaması ne kadar aptalcaydı.
O gece sherlockla konuşmamızda arkadaşlıkların daha değerli olduğunu konuşmuştuk.
Nası bu iş bu hale geldi?
Kimse seni dinlemiyorken anlaşmak kolay tabi.
Bu arada şunu fark ettim. Hiç ağlamamıştım.
İlk zamanlar gözlerim doluyodu.. uyumak için gözlerimi yormaya çalışıyordum. Aslında yalnızlık hissini hafifletmek için yalnız uyanmak istemiyordum. Yunan mitlerindeki gibi sabahtan akşama kadar yokluğuna alışıp sonra tekrar sıfırdan başlamak çok can yakıcıydı.
Kalbime saplanan oku çıkarıp batırdım belki ama,bendeki yara hala duruyordu. Yaptığım umutsuz bir hastanın yaptıkları kadar mantıklıydı.

“SENİ ÖZLEMİŞTİM,BUNU ANLAMIŞTIM”
Neden peki o kadar kötü davrandın ki? Erkekler kadınlara nazaran daha farklılar. Biz kurtarmaya çalıştıkça batırıp,sonra anlayıp çıkarıyorlar demek ki işte.
Her defasında kanmak ne acı aslında. Sırf beni kıskandığı için bile demiş olabilir. Defalarca zor anımda beni yalnız bırakan bir adamı sevmek,ve her defasında kabullenmek,resmen mazişistlik..
Buluştuğumuzda ise,sürekli gülümsüyordum. Yani hiçbişey olmamış gibiydi. Tabi benim için.
Yanımda bana bağırıyordu. Bense onu öpmek istiyordum.
Ne kadar salağım ben böyle ki?
Bu bağımlılık da değil. Ben kabul etmesem de bu adamı çok sevmişim. Zor olduğu için belki de daha çok bağlanmışım. Güvenli sığınak gibi gelmiş bana.

“HANGİMİZİ KAYBETTİĞİNE ÜZÜLDÜN”

Dünyanın en saçma sorusu bu doktor.
Tabi benim sana hissettiklerimle burnunu silersin diyemiyorum da.
O kadar acımasız,o kadar duygusuz ki. Ama bi yanı da tamamen bağlanır. Kendimden biliyorum. İsterse sana bok gibi davranır. Ki defalarca milyonlarca kere yaşadım bu duyguyu.
İsterse de sana dünyanın en değerlisiymiş gibi hissettirir. Ama istemiyo demekki dedim.
Onu ilk defa bu kadar sinirli gördüm. Beni bu kadar kaale aldığını bilmiyordum.

Şimdi ise bi kaç gündür,kavgalarımızın ve aynı konuyu açmamızın sayısı azaldı.
Bunun gerçek olmadığını,en ufak bir sinir harbinde gideceğini biliyorum. Bile bile lades diyorum. Çünkü uslanmıyorum ya da… ya da ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.
Haklı olmanın mutluluk getirdiğini görmedim hiç. Seni yakaladım. Bu konuda hatalısın. Evet? Haklıyım ? peki bu bana ne kazandırıyo?
Hiçbişey. Haklı olmaktan çok mutlu olmayı tercih ederim. Haksız olup özür dilemek o kadar koymuyo da,haklı olup o özrün gelmeyeceğini bilmek, ve bunları düşünenin ikiniz arasından sadece sen olması koyuyo. En ufak bişeyde yakıp devirip giden bi adama,sürekli dur konuşalım demek koyuyo.
Sırf kıskançlıktan, peşinden artık gelmediğimi görünce uğraştı farkındayım.
Sadece yaşamak istiyorum.



22 Ocak 2014 Çarşamba

milestone

22 ocak..
çok değil 24 saat önce acıdan kendimi bilmez bi halden,bir trafik kazasına uyandım..
ağır hakaretler duydum bla bla...
bugün henüz aslında bişeyleri idrak ediyordum. sabah her zamanki gibi uyandım.neandertalden kalan son kırıntıları attım.o kısmı gerçekten fenaydı.içim bin parçaya bölündü.tek seferde olmazsa acı çekecektim daha fazla.neyse ki hiç düşünmeden alıp attım anılarımızı..
oyalandım. ev arkadaşımın annesini karşıladım. herşeyin daha iyi olacağına inandım.
sherlock bugünde ilgisinden bişey kaybetmedi aslına bakarsan..bankaya gittim sonra buluştuk.
ne zaman sherlock la buluşsam neandartel mesaj atıyo arkadaş.
yok sobamı vercekmiş. neyse onada tamam eve uğrayıp verecekmiş asansörden çekecekmişim..

neyse sherlockla bi yalnız kalamadık ki..arkadaşımla denk geldik otuduk neyse,hesap ödemece gene. yerim. 
ben unutmuşum böyle jestleri..
bin tane arkadaşıyla denk geldik. herkesi tanıyo sürekli bi selam vermece..

saat onbir gibi geldi beni aldı. gelip alınmaları bile özlemişim. tam giderken ne görim neandertal adam gidiyo..elinde poşetle. tuttum yolda. arabada o sherlock beklerken. bize geliyosan alayım elindekini dedim. sonra farkettim elindekinin minik bi soba olmadığını.lenslerimi böyle zamanlarda takmam zaten.

beni görünce güldü bi inceledi gözleriyle.. sonra haberleşiriz madem dedik gitti.

neyse sherlockla algı sorunumuz var. ben sanki içimi bi ok delip geçmemiş gibi normal şeylerden bahsettim falan..zordu açıkçası.
sonra kum döktüğüm için sürekli tuvalete gidiyorum zaten su ve tuvalet şeklinde.. kafenin birine oturmadan dedim ki eşyamı alalım. o sahneyi hiç unutmıcam. 


PENCEREDE BEKLEMİŞ

bende inmeden arabadan dedim arayım insin.
Çok lezzetli bi andı. İndi gördü atkıyı veririm bi ara dedim o kendince kapıyı çarptı.
Hangi orospudan geliyorsa gecenin o saatinde..
İçimi delen oku aynı türk filmlerindeki gibi çıkarıp ona batırdım…ve kaçtım..

Sonra tabi hemen kaşar olduğumu açıkça söyleyen bi mesaj geldi.bende geri basmadım.. gene girdik birbirimize hem de sherlock tam açık olacakken.. oda fark etti. Bişeyler seni mutsuz ediyo dedi. Yerim.

Hemen buraya gel konuşcaz a dönen aşırı zevk aldığım bi konuşmaydı.
Gelmem dedim. Burada kalıcaksın bu gece bile dedi..
Sen nah bitirirsin okulu bile dedi.. iyice delirdi..

Sherlockla olanca nazikliğiyle eve bıraktı beni..
Bu sırada neandertalle kavgalar kimin evine gidiyosam dan tut,gelip seni aşağıya indiririm bana geliyosundan sonra iyice çirkinleştim.

Akşamki orospularla konuşamadın galiba şeklinde uçtum bodoslama..

KALBİME OTURAN FİLİN ARTIK KANATLARI VAR!

O kadar iyi geldi ki bu son cevapları,ev arkadaşımın kız arkadaşına gittim,rüyamda gördüğüm kızlarsa tamam gibi saçma cevaplar geldi.
Beni sevemeyen,hasta halimle bırakıp gittiği bi insan neden umrundaydı ki bu kadar.
Belli ki canı sıkılmıştı..ama unutturmadım zamanlamalar süperdi.

Yastığa sıktığı kokusundan dolayı bütün rüyalarımda o vardı.
Benden özür dileyişi yalvarışı falan filan.. nası bi yerlerim açıkta kaldıysa artık..

BEN SENİ DÜZENE İTMEYE ÇALIŞIYORUM.

He bende seni kötü yola düşürcektim zaten. Sikkafalıjaponaskeri!!!!

Bu kısımları ballandıra ballandıra anlatılmalı.. yarın bakarız cevabıma verdiği yarın geç de neyin nesi?

Beni bildiğin orospu zannetti tabi cipi görünce..
Ama ne var biliyo musun? Hazmetmem zaman aldı cümlesi..
O çok güzeldi.
Artık bu iş burada bırakılabilir bence de tam denk yani..

Bu gece güzel uyucam.. yaşadığım için mutlu daha az ağrılı..
Ayrıca hocaların sınav kağıtlarını okumadığını bi kez daha tescilledim.
Sınavına girmek için yalvardığım adamın otomatik şartlı geçirmesi gibi. Belki de insafa geldi kimbilir?

Mutlu hissediyorum. Yarın kampa başlıyorum..

Teşekkürler kozmos..


ikinci bir yaşam ve 21 ocak günü

sabah normal bi şekilde uyandıysamda bi saat sonrasında kendimi inanılmaz bir ağrının içinde buldum. kasıklarımdan böbreklerime çıkan kocaman bir kılıç ve bir sürü bıçak içimi deştikçe deşti.. ki çok ağrıya dayanan biriydim.gözyaşları içinde zar zor yürüyerek sağlık ocağına gittim. oradaki bayan bana çok kötü göründüğümü hastaneye gitmem gerektiğini söyledi.

idrar yolları enfeksiyonu ve ağır kum dökme..

teşekkürler..

bu sırada neandartel adam..

8. dereceden uzak bir akraba gibi,bana bokmuşum gibi davrandı..


AMA CANIM TATLI..
Böyle bir dangalaklıktan sonra, boşa üzdüğümün canımın aslında ne kadar kıymetli olduğunu anladım.

bide dün tanıştığım sherlock var tabi.
beni dinleyen birisinin olması harika bi duyguymuş. yine bir tesadüf eseri tanışmamız peki?
 teşekkürler kozmos.. sonrasına gelince..
ev arkadaşım ailesinin gidecekti. o evden çıktı. bizde birbirimize girdik

"SENİ SEVEMEDİM"

beni sevememiş işte. gözü açılmış da bilmem neymiş.
eski orospularından biriyle konuştuğunu gördüm zaten. kedimize "kedim" dediğini olayların zaten çoktan benden çıktığını farkettim.
aslında herşeyin çoktan bittiğini,verdiği "erkek sözünü" bile hatırlamadığını söyleyince farkettim.

"KANCIKLIKTA BİR DÜNYA MARKASI"

bütün bunlar olurken ettiği bi ton hakarete hiç girmiyorum.

İnsana kum döktüğünü söylersen merak eder. o etmedi ya işte. insanlığının aslında hiç olmadığını gördüm.

"KAZA GEÇİRDİM"
Ev arkadaşım aradı ve kaza geçirdiğini söyledi. apar topar gidiyorduk ki gene elinde o skk telefonu eski orospularıyla mesajlaşıyordu. hastaneye gittik korktuğumdan çok daha iyiydi neyse ki.

"O KADAR DA OLMAZ DEDİĞİM HER NE VARSA ONU YAPTI"

bu bir şaka olmalıydı. böyle bir gün hiç yaşanmamış sayılmalıydı.
özlediğim ve değiştirmek istediğim ne çok şey vardı.
ne kadar çok "yok artık" vardı bugünün içinde?

bugünü yazmak bile bana ne kadar acı veriyor. eve döndüğümde eşyalarını topladığını gördüğümde (tabiki hastaneden çıktıktan sonra bile tonlarca hakaret etti.) yastığıma odaya kendi parfümünü sıktığını farkettim. anahtarı bile buram buram parfüm kokuyordu. resmen enterasan bir orospu çocukluğu içindeydi.

sadece şunu öğrendim.

can tatlıymış. hemde herşeyden çok. takıntı yapmamak lazımmış. bunları söylerken bile kalbime oturan filin ağırlığını hissediyorum. alışılmış kabullenilmiş bir yarayı tekrar kazımamak lazımmış.
eminim yine olsa yine yaparım.
dünyada istediğim gibi biri varmış.
ama o beni sevmemiş.
bir varmış bir yokmuş..

21 ocak notu..