26 Ocak 2014 Pazar

“GERİ DÖNÜŞ”


Sherlockla kendini kıyaslaması ne kadar aptalcaydı.
O gece sherlockla konuşmamızda arkadaşlıkların daha değerli olduğunu konuşmuştuk.
Nası bu iş bu hale geldi?
Kimse seni dinlemiyorken anlaşmak kolay tabi.
Bu arada şunu fark ettim. Hiç ağlamamıştım.
İlk zamanlar gözlerim doluyodu.. uyumak için gözlerimi yormaya çalışıyordum. Aslında yalnızlık hissini hafifletmek için yalnız uyanmak istemiyordum. Yunan mitlerindeki gibi sabahtan akşama kadar yokluğuna alışıp sonra tekrar sıfırdan başlamak çok can yakıcıydı.
Kalbime saplanan oku çıkarıp batırdım belki ama,bendeki yara hala duruyordu. Yaptığım umutsuz bir hastanın yaptıkları kadar mantıklıydı.

“SENİ ÖZLEMİŞTİM,BUNU ANLAMIŞTIM”
Neden peki o kadar kötü davrandın ki? Erkekler kadınlara nazaran daha farklılar. Biz kurtarmaya çalıştıkça batırıp,sonra anlayıp çıkarıyorlar demek ki işte.
Her defasında kanmak ne acı aslında. Sırf beni kıskandığı için bile demiş olabilir. Defalarca zor anımda beni yalnız bırakan bir adamı sevmek,ve her defasında kabullenmek,resmen mazişistlik..
Buluştuğumuzda ise,sürekli gülümsüyordum. Yani hiçbişey olmamış gibiydi. Tabi benim için.
Yanımda bana bağırıyordu. Bense onu öpmek istiyordum.
Ne kadar salağım ben böyle ki?
Bu bağımlılık da değil. Ben kabul etmesem de bu adamı çok sevmişim. Zor olduğu için belki de daha çok bağlanmışım. Güvenli sığınak gibi gelmiş bana.

“HANGİMİZİ KAYBETTİĞİNE ÜZÜLDÜN”

Dünyanın en saçma sorusu bu doktor.
Tabi benim sana hissettiklerimle burnunu silersin diyemiyorum da.
O kadar acımasız,o kadar duygusuz ki. Ama bi yanı da tamamen bağlanır. Kendimden biliyorum. İsterse sana bok gibi davranır. Ki defalarca milyonlarca kere yaşadım bu duyguyu.
İsterse de sana dünyanın en değerlisiymiş gibi hissettirir. Ama istemiyo demekki dedim.
Onu ilk defa bu kadar sinirli gördüm. Beni bu kadar kaale aldığını bilmiyordum.

Şimdi ise bi kaç gündür,kavgalarımızın ve aynı konuyu açmamızın sayısı azaldı.
Bunun gerçek olmadığını,en ufak bir sinir harbinde gideceğini biliyorum. Bile bile lades diyorum. Çünkü uslanmıyorum ya da… ya da ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.
Haklı olmanın mutluluk getirdiğini görmedim hiç. Seni yakaladım. Bu konuda hatalısın. Evet? Haklıyım ? peki bu bana ne kazandırıyo?
Hiçbişey. Haklı olmaktan çok mutlu olmayı tercih ederim. Haksız olup özür dilemek o kadar koymuyo da,haklı olup o özrün gelmeyeceğini bilmek, ve bunları düşünenin ikiniz arasından sadece sen olması koyuyo. En ufak bişeyde yakıp devirip giden bi adama,sürekli dur konuşalım demek koyuyo.
Sırf kıskançlıktan, peşinden artık gelmediğimi görünce uğraştı farkındayım.
Sadece yaşamak istiyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder