22 Ocak 2014 Çarşamba

ikinci bir yaşam ve 21 ocak günü

sabah normal bi şekilde uyandıysamda bi saat sonrasında kendimi inanılmaz bir ağrının içinde buldum. kasıklarımdan böbreklerime çıkan kocaman bir kılıç ve bir sürü bıçak içimi deştikçe deşti.. ki çok ağrıya dayanan biriydim.gözyaşları içinde zar zor yürüyerek sağlık ocağına gittim. oradaki bayan bana çok kötü göründüğümü hastaneye gitmem gerektiğini söyledi.

idrar yolları enfeksiyonu ve ağır kum dökme..

teşekkürler..

bu sırada neandartel adam..

8. dereceden uzak bir akraba gibi,bana bokmuşum gibi davrandı..


AMA CANIM TATLI..
Böyle bir dangalaklıktan sonra, boşa üzdüğümün canımın aslında ne kadar kıymetli olduğunu anladım.

bide dün tanıştığım sherlock var tabi.
beni dinleyen birisinin olması harika bi duyguymuş. yine bir tesadüf eseri tanışmamız peki?
 teşekkürler kozmos.. sonrasına gelince..
ev arkadaşım ailesinin gidecekti. o evden çıktı. bizde birbirimize girdik

"SENİ SEVEMEDİM"

beni sevememiş işte. gözü açılmış da bilmem neymiş.
eski orospularından biriyle konuştuğunu gördüm zaten. kedimize "kedim" dediğini olayların zaten çoktan benden çıktığını farkettim.
aslında herşeyin çoktan bittiğini,verdiği "erkek sözünü" bile hatırlamadığını söyleyince farkettim.

"KANCIKLIKTA BİR DÜNYA MARKASI"

bütün bunlar olurken ettiği bi ton hakarete hiç girmiyorum.

İnsana kum döktüğünü söylersen merak eder. o etmedi ya işte. insanlığının aslında hiç olmadığını gördüm.

"KAZA GEÇİRDİM"
Ev arkadaşım aradı ve kaza geçirdiğini söyledi. apar topar gidiyorduk ki gene elinde o skk telefonu eski orospularıyla mesajlaşıyordu. hastaneye gittik korktuğumdan çok daha iyiydi neyse ki.

"O KADAR DA OLMAZ DEDİĞİM HER NE VARSA ONU YAPTI"

bu bir şaka olmalıydı. böyle bir gün hiç yaşanmamış sayılmalıydı.
özlediğim ve değiştirmek istediğim ne çok şey vardı.
ne kadar çok "yok artık" vardı bugünün içinde?

bugünü yazmak bile bana ne kadar acı veriyor. eve döndüğümde eşyalarını topladığını gördüğümde (tabiki hastaneden çıktıktan sonra bile tonlarca hakaret etti.) yastığıma odaya kendi parfümünü sıktığını farkettim. anahtarı bile buram buram parfüm kokuyordu. resmen enterasan bir orospu çocukluğu içindeydi.

sadece şunu öğrendim.

can tatlıymış. hemde herşeyden çok. takıntı yapmamak lazımmış. bunları söylerken bile kalbime oturan filin ağırlığını hissediyorum. alışılmış kabullenilmiş bir yarayı tekrar kazımamak lazımmış.
eminim yine olsa yine yaparım.
dünyada istediğim gibi biri varmış.
ama o beni sevmemiş.
bir varmış bir yokmuş..

21 ocak notu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder