30 Ocak 2014 Perşembe

sigarasını paylaşan bilge

SANCILAR
Bu sefer ilginçtir her şey yolunda diyebilirim. Okulumun bi sene uzaması da o kadar önemli değil artık. İçimdeki huzur olduktan sonra yine aşılır bi çok şey,bunu defalarca test ettim zaten.
SİGARASINI PAYLAŞAN BİLGE
Resmen bir ateş çemberinden geçiyo gibiydim. Yapamadığım şeylerin ne çok bahanesi varmış böyle. Bende çok şaşkınım. Bütün suçu kozmosa atamam sonuçta,bi yarım ekmeğini yemişliğim var. Okul başladığından beri 7 kilo vermişim. Benim için çok zor bişiydi. Yaşadıklarım yüzünden mi yoksa yemediklerim tam emin değilim belki ikisi birden.
Neandartel adam.. sahip olamadıklarımın gidenlerin pek bi değeri yok artık. Elimde olanların farkındayım. Ve yanlış yapmamak için elimden geleni de yapıyorum.
Aileme sahip çıkıyorum ilişkime,dostlarıma sahip çıkıyorum. Ve böylesi gerçekten çok kolaymış. Bu şekilde yaşamak. Durup dururken sorun yaratan şeyleri de düşünmicem. Yaşamak güzelmiş..
İnsanoğlu çok dangalak bi kere,sinirlenmek diye bişey var ya o çok kötü.
Sen doğada böyle şey gördün mü? Sırf sinirlendi diye eşini döven ya da ayrılan hayvan var mıdır?
Çocukluğumu tam yaşayamadım doğrudur. Neandartelle oyun oynamak çok zevkli. Oyuncakları oynamak,para atıp kollu makineden bişey kazanamamak falan da öyle.. gerçekten..
Elimi tutması ona belki pek bişey ifade etmiyo ama,benim için güven hissi,özgüven aşısı gibi bişey.. hatta tarif edemem belki.
Neyse saçma sapan şeylerden ötürü kaldığım bi kaç derse çalışmam lazım..
Bir varmış bir yokmuş

28.01.14

26 Ocak 2014 Pazar

“GERİ DÖNÜŞ”


Sherlockla kendini kıyaslaması ne kadar aptalcaydı.
O gece sherlockla konuşmamızda arkadaşlıkların daha değerli olduğunu konuşmuştuk.
Nası bu iş bu hale geldi?
Kimse seni dinlemiyorken anlaşmak kolay tabi.
Bu arada şunu fark ettim. Hiç ağlamamıştım.
İlk zamanlar gözlerim doluyodu.. uyumak için gözlerimi yormaya çalışıyordum. Aslında yalnızlık hissini hafifletmek için yalnız uyanmak istemiyordum. Yunan mitlerindeki gibi sabahtan akşama kadar yokluğuna alışıp sonra tekrar sıfırdan başlamak çok can yakıcıydı.
Kalbime saplanan oku çıkarıp batırdım belki ama,bendeki yara hala duruyordu. Yaptığım umutsuz bir hastanın yaptıkları kadar mantıklıydı.

“SENİ ÖZLEMİŞTİM,BUNU ANLAMIŞTIM”
Neden peki o kadar kötü davrandın ki? Erkekler kadınlara nazaran daha farklılar. Biz kurtarmaya çalıştıkça batırıp,sonra anlayıp çıkarıyorlar demek ki işte.
Her defasında kanmak ne acı aslında. Sırf beni kıskandığı için bile demiş olabilir. Defalarca zor anımda beni yalnız bırakan bir adamı sevmek,ve her defasında kabullenmek,resmen mazişistlik..
Buluştuğumuzda ise,sürekli gülümsüyordum. Yani hiçbişey olmamış gibiydi. Tabi benim için.
Yanımda bana bağırıyordu. Bense onu öpmek istiyordum.
Ne kadar salağım ben böyle ki?
Bu bağımlılık da değil. Ben kabul etmesem de bu adamı çok sevmişim. Zor olduğu için belki de daha çok bağlanmışım. Güvenli sığınak gibi gelmiş bana.

“HANGİMİZİ KAYBETTİĞİNE ÜZÜLDÜN”

Dünyanın en saçma sorusu bu doktor.
Tabi benim sana hissettiklerimle burnunu silersin diyemiyorum da.
O kadar acımasız,o kadar duygusuz ki. Ama bi yanı da tamamen bağlanır. Kendimden biliyorum. İsterse sana bok gibi davranır. Ki defalarca milyonlarca kere yaşadım bu duyguyu.
İsterse de sana dünyanın en değerlisiymiş gibi hissettirir. Ama istemiyo demekki dedim.
Onu ilk defa bu kadar sinirli gördüm. Beni bu kadar kaale aldığını bilmiyordum.

Şimdi ise bi kaç gündür,kavgalarımızın ve aynı konuyu açmamızın sayısı azaldı.
Bunun gerçek olmadığını,en ufak bir sinir harbinde gideceğini biliyorum. Bile bile lades diyorum. Çünkü uslanmıyorum ya da… ya da ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.
Haklı olmanın mutluluk getirdiğini görmedim hiç. Seni yakaladım. Bu konuda hatalısın. Evet? Haklıyım ? peki bu bana ne kazandırıyo?
Hiçbişey. Haklı olmaktan çok mutlu olmayı tercih ederim. Haksız olup özür dilemek o kadar koymuyo da,haklı olup o özrün gelmeyeceğini bilmek, ve bunları düşünenin ikiniz arasından sadece sen olması koyuyo. En ufak bişeyde yakıp devirip giden bi adama,sürekli dur konuşalım demek koyuyo.
Sırf kıskançlıktan, peşinden artık gelmediğimi görünce uğraştı farkındayım.
Sadece yaşamak istiyorum.



22 Ocak 2014 Çarşamba

milestone

22 ocak..
çok değil 24 saat önce acıdan kendimi bilmez bi halden,bir trafik kazasına uyandım..
ağır hakaretler duydum bla bla...
bugün henüz aslında bişeyleri idrak ediyordum. sabah her zamanki gibi uyandım.neandertalden kalan son kırıntıları attım.o kısmı gerçekten fenaydı.içim bin parçaya bölündü.tek seferde olmazsa acı çekecektim daha fazla.neyse ki hiç düşünmeden alıp attım anılarımızı..
oyalandım. ev arkadaşımın annesini karşıladım. herşeyin daha iyi olacağına inandım.
sherlock bugünde ilgisinden bişey kaybetmedi aslına bakarsan..bankaya gittim sonra buluştuk.
ne zaman sherlock la buluşsam neandartel mesaj atıyo arkadaş.
yok sobamı vercekmiş. neyse onada tamam eve uğrayıp verecekmiş asansörden çekecekmişim..

neyse sherlockla bi yalnız kalamadık ki..arkadaşımla denk geldik otuduk neyse,hesap ödemece gene. yerim. 
ben unutmuşum böyle jestleri..
bin tane arkadaşıyla denk geldik. herkesi tanıyo sürekli bi selam vermece..

saat onbir gibi geldi beni aldı. gelip alınmaları bile özlemişim. tam giderken ne görim neandertal adam gidiyo..elinde poşetle. tuttum yolda. arabada o sherlock beklerken. bize geliyosan alayım elindekini dedim. sonra farkettim elindekinin minik bi soba olmadığını.lenslerimi böyle zamanlarda takmam zaten.

beni görünce güldü bi inceledi gözleriyle.. sonra haberleşiriz madem dedik gitti.

neyse sherlockla algı sorunumuz var. ben sanki içimi bi ok delip geçmemiş gibi normal şeylerden bahsettim falan..zordu açıkçası.
sonra kum döktüğüm için sürekli tuvalete gidiyorum zaten su ve tuvalet şeklinde.. kafenin birine oturmadan dedim ki eşyamı alalım. o sahneyi hiç unutmıcam. 


PENCEREDE BEKLEMİŞ

bende inmeden arabadan dedim arayım insin.
Çok lezzetli bi andı. İndi gördü atkıyı veririm bi ara dedim o kendince kapıyı çarptı.
Hangi orospudan geliyorsa gecenin o saatinde..
İçimi delen oku aynı türk filmlerindeki gibi çıkarıp ona batırdım…ve kaçtım..

Sonra tabi hemen kaşar olduğumu açıkça söyleyen bi mesaj geldi.bende geri basmadım.. gene girdik birbirimize hem de sherlock tam açık olacakken.. oda fark etti. Bişeyler seni mutsuz ediyo dedi. Yerim.

Hemen buraya gel konuşcaz a dönen aşırı zevk aldığım bi konuşmaydı.
Gelmem dedim. Burada kalıcaksın bu gece bile dedi..
Sen nah bitirirsin okulu bile dedi.. iyice delirdi..

Sherlockla olanca nazikliğiyle eve bıraktı beni..
Bu sırada neandertalle kavgalar kimin evine gidiyosam dan tut,gelip seni aşağıya indiririm bana geliyosundan sonra iyice çirkinleştim.

Akşamki orospularla konuşamadın galiba şeklinde uçtum bodoslama..

KALBİME OTURAN FİLİN ARTIK KANATLARI VAR!

O kadar iyi geldi ki bu son cevapları,ev arkadaşımın kız arkadaşına gittim,rüyamda gördüğüm kızlarsa tamam gibi saçma cevaplar geldi.
Beni sevemeyen,hasta halimle bırakıp gittiği bi insan neden umrundaydı ki bu kadar.
Belli ki canı sıkılmıştı..ama unutturmadım zamanlamalar süperdi.

Yastığa sıktığı kokusundan dolayı bütün rüyalarımda o vardı.
Benden özür dileyişi yalvarışı falan filan.. nası bi yerlerim açıkta kaldıysa artık..

BEN SENİ DÜZENE İTMEYE ÇALIŞIYORUM.

He bende seni kötü yola düşürcektim zaten. Sikkafalıjaponaskeri!!!!

Bu kısımları ballandıra ballandıra anlatılmalı.. yarın bakarız cevabıma verdiği yarın geç de neyin nesi?

Beni bildiğin orospu zannetti tabi cipi görünce..
Ama ne var biliyo musun? Hazmetmem zaman aldı cümlesi..
O çok güzeldi.
Artık bu iş burada bırakılabilir bence de tam denk yani..

Bu gece güzel uyucam.. yaşadığım için mutlu daha az ağrılı..
Ayrıca hocaların sınav kağıtlarını okumadığını bi kez daha tescilledim.
Sınavına girmek için yalvardığım adamın otomatik şartlı geçirmesi gibi. Belki de insafa geldi kimbilir?

Mutlu hissediyorum. Yarın kampa başlıyorum..

Teşekkürler kozmos..


ikinci bir yaşam ve 21 ocak günü

sabah normal bi şekilde uyandıysamda bi saat sonrasında kendimi inanılmaz bir ağrının içinde buldum. kasıklarımdan böbreklerime çıkan kocaman bir kılıç ve bir sürü bıçak içimi deştikçe deşti.. ki çok ağrıya dayanan biriydim.gözyaşları içinde zar zor yürüyerek sağlık ocağına gittim. oradaki bayan bana çok kötü göründüğümü hastaneye gitmem gerektiğini söyledi.

idrar yolları enfeksiyonu ve ağır kum dökme..

teşekkürler..

bu sırada neandartel adam..

8. dereceden uzak bir akraba gibi,bana bokmuşum gibi davrandı..


AMA CANIM TATLI..
Böyle bir dangalaklıktan sonra, boşa üzdüğümün canımın aslında ne kadar kıymetli olduğunu anladım.

bide dün tanıştığım sherlock var tabi.
beni dinleyen birisinin olması harika bi duyguymuş. yine bir tesadüf eseri tanışmamız peki?
 teşekkürler kozmos.. sonrasına gelince..
ev arkadaşım ailesinin gidecekti. o evden çıktı. bizde birbirimize girdik

"SENİ SEVEMEDİM"

beni sevememiş işte. gözü açılmış da bilmem neymiş.
eski orospularından biriyle konuştuğunu gördüm zaten. kedimize "kedim" dediğini olayların zaten çoktan benden çıktığını farkettim.
aslında herşeyin çoktan bittiğini,verdiği "erkek sözünü" bile hatırlamadığını söyleyince farkettim.

"KANCIKLIKTA BİR DÜNYA MARKASI"

bütün bunlar olurken ettiği bi ton hakarete hiç girmiyorum.

İnsana kum döktüğünü söylersen merak eder. o etmedi ya işte. insanlığının aslında hiç olmadığını gördüm.

"KAZA GEÇİRDİM"
Ev arkadaşım aradı ve kaza geçirdiğini söyledi. apar topar gidiyorduk ki gene elinde o skk telefonu eski orospularıyla mesajlaşıyordu. hastaneye gittik korktuğumdan çok daha iyiydi neyse ki.

"O KADAR DA OLMAZ DEDİĞİM HER NE VARSA ONU YAPTI"

bu bir şaka olmalıydı. böyle bir gün hiç yaşanmamış sayılmalıydı.
özlediğim ve değiştirmek istediğim ne çok şey vardı.
ne kadar çok "yok artık" vardı bugünün içinde?

bugünü yazmak bile bana ne kadar acı veriyor. eve döndüğümde eşyalarını topladığını gördüğümde (tabiki hastaneden çıktıktan sonra bile tonlarca hakaret etti.) yastığıma odaya kendi parfümünü sıktığını farkettim. anahtarı bile buram buram parfüm kokuyordu. resmen enterasan bir orospu çocukluğu içindeydi.

sadece şunu öğrendim.

can tatlıymış. hemde herşeyden çok. takıntı yapmamak lazımmış. bunları söylerken bile kalbime oturan filin ağırlığını hissediyorum. alışılmış kabullenilmiş bir yarayı tekrar kazımamak lazımmış.
eminim yine olsa yine yaparım.
dünyada istediğim gibi biri varmış.
ama o beni sevmemiş.
bir varmış bir yokmuş..

21 ocak notu..